1-2 Yaş Aralığında Sizleri Neler Bekliyor?

1-2 Yaş Aralığında Sizleri Neler Bekliyor?

İlk adımlar, ilk sözcükler, ilk oyunlar…

TRT Çocuk

TRT Çocuk

Bireylerin sağlıklı kişilik gelişimi, ilgi ve yeteneklerinin fark edilmesi ve geliştirilmesi, kendine yetebilen ve topluma faydalı bir birey olabilmeleri gibi konularda erken çocukluk dönemi deneyimlerinin önemli etkisi vardır.
Bu kritik dönemde çocukların gelişimlerinin takibi ve desteklenmesi kuşkusuz; çocuğu tanımak, gelişim dönemlerine ait özellikleri bilmek ve bu doğrultuda çocuğu gözlemlemekten geçer. 1 yaş; çocuğun kendisini, çevresini, potansiyelini keşfetmeye başladığı yaştır. 1-2 yaş aralığında fiziksel ve bilişsel anlamda kazandığı yetilerle giderek bağımsızlaşmaya başlayan çocuk, kendisini ve dünyayı keşfetmeye başlar. Çevresine karşı giderek daha ilgili ve meraklı olmaya başlayan çocuğun keşfetme girişimlerinin desteklenmesi ve yaparak yaşayarak öğrenmesine uygun düzenlenmiş bir ortam sunulması bu yaş için dikkat edilmesi gereken noktalardır.

1-2 Yaş Gelişim Özellikleri

Fiziksel/Motor Gelişim

Motor gelişim alanı, doğum öncesi dönemde başlayarak hayat boyu devam eden ve bireyin hareket ile ilgili beceri ve davranışlarındaki değişim ve gelişimi ifade eder. Motor gelişim, ince motor(küçük kas) ve kaba motor (büyük kas) gelişim olmak üzere 2 alt başlıkta incelenmektedir. İnce motor(küçük kas) gelişim alanı; kavrama, tutma, sıkma gibi el ve ayak hareketlerini içerirken kaba motor(büyük kas) gelişim alanı; emekleme, yürüme, koşma, zıplama gibi vücudun genel hareketlerini içerir. Motor gelişim alanındaki beceriler, bebeğin fiziksel olarak büyümesi ve olgunlaşmasıyla ilişkili olarak kazanılmaktadır.<br><br>

Yeni yürümeye başlayan ve giderek daha özerk hareket edebilen çocuk bu becerisini kullanarak çevreyi keşfetmeye ve bağımsız hareket etmeye başlar. Çocuk bu dönemde ara-bul-keşfet ilkesiyle hareket eder. İlgisi, merakı ve öğrenme heyecanı bir araya gelen çocuk giderek daha aktif hale gelir. Çocuğun keşiflerine elverişli, zengin ve güvenli bir çevre sunularak özerk davranışlarının teşvik edilmesi fiziksel gelişimin desteklenmesi için önemlidir.

1-2 yaş aralığındaki çocuğun aşağıda sıralanmış olan gelişimsel özellikleri göstermesi beklenir. Ancak gelişimin bireye özgü oluşu, genetik ve çevresel faktörler sebebiyle bu özellikler her çocukta farklı derecelerde ve farklı biçimlerde gözlenebilir.<br><br>

İnce Motor Gelişim Özellikler

-Kaşıkla yemek yiyebilir.

-Şişelerin, kutuların kapaklarını açıp kapatabilir.<br><br>

-Günlük yaşamında bir elini daha sık kullanır, el tercihi yapar.<br><br>

-Küplerden veya asimetrik olmayan nesnelerden kule yapabilir.<br><br>

-Dairesel veya ileri geri çizgisel karalamalar yapar.<

-Kitap sayfalarını teker teker çevirebilir.

-Küçük nesneleri parmaklarıyla daha ustaca tutabilir.

Kaba Motor Gelişim Özellikleri

-Desteksiz şekilde bir süre ayakta durabilir.

-Yürüyüşü giderek daha dengeli bir hale gelir ve yan yan veya geri geri de yürüyebilir.

-Eğilerek yerden nesneleri alıp tekrar ayakta duruşa dönebilir.

-Merdiven inip çıkabilir ve sandalye, sedir gibi eşyaların üzerine çıkabilir.

-Dengeli şekilde koşabilir ve yerinde zıplayabilir

-Dengesini kaybetmeden ayağıyla topa vurabilir, karşısındaki kişiye topu havadan atabilir.

-Sepet, kova, file içine nesneler koyarak taşıyabilir, oyuncakları çekerek yürüyebilir.

-Uzanarak kapıları açabilir.

Dil Gelişimi

Dil gelişimi, bebeğin doğumuyla başlayan ve sözlü-sözsüz iletişime yönelik sesleri, sembolleri, kavramları edinmesini ve doğru şekilde kullanmayı öğrenmesini içeren bir süreçtir.

Dil gelişim süreci; kişinin dili kullanarak kendini anlatabilmesini sağlayan ifade edici dil becerilerini ve kişinin kendisine yöneltilen ifadeleri doğru anlamasına yarayan alıcı dil becerilerini içerir. Bebekler doğdukları andan itibaren etraflarındaki seslere karşı duyarlılık gösterir, alıcı ve ifade edici dil becerilerini aktif olarak kullanmaya başlarlar. Gelişim süreci içerisinde de dil konusunda giderek ustalaşırlar.

1-2 yaş aralığındaki çocuğun hem alıcı hem de ifade edici dil becerilerindeki hızlı gelişim, çocuğun iletişim becerilerinde de ilerleme sağlar ve çocuk artık konuşmaya hazır hale gelir. Çocuklar, düşünme biçimleri geliştikçe bu düşüncelerini düzenleyebilmek ve doğru şekilde ifade edebilmek için dili daha aktif kullanmaya başlarlar. Çocuğun kelime bilgisi giderek artar ve basit yönergeleri anlayıp uygulayabilir hale gelir.

Çocuğa nitelikli uyaranların olduğu zengin bir sosyal çevre sunmak dil gelişiminin desteklenmesi için oldukça önemlidir. Yetişkinler, bu yaş dönemindeki çocuklarla düzgün kurulmuş cümlelerle bol bol konuşarak dil gelişim sürecine katkıda bulunabilirler. Bunların yanı sıra yetişkinlerin, konuşma gelişimine karşı kaygısız bir tutum sergilemeleri ve çocukların konuşma girişimleri karşısında çocuğu desteklemeleri de önemlidir.

1-2 yaş aralığındaki çocuğun aşağıda sıralanmış olan gelişimsel özellikleri göstermesi beklenir. Ancak gelişimin bireye özgü oluşunun ve genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle çocukların hem sözcük dağarcıklarında hem de dilbilgisi gelişim hızlarında farklılıklar gözlenebilir.

Dil Gelişimi Özellikleri

-Sorulduğunda adını söyler.

-İstediği bir şeyi eliyle gösterir.

-Kendisi veya bebekler üzerinde uzuvlarını gösterebilir.

-Tek tek kelimelerle konuşmaya başlar ardından iki üç kelimeden oluşan cümleler kurabilir.

-Kendisiyle konuşulduğunda ve kendisine kısa öyküler okunduğunda dikkatle dinler.

-Çevresindekilerin konuşmalarına ilgiyle kulak kabartmaya başlar.

-Basit yönergeleri anlayıp uygulayabilir, basit sorulara uygun yanıtlar verebilir ve kendisi de soru cümleleri kurabilir.

-Çocuk şarkılarına, ritmik seslere eşlik edip tekrar edebilir.

-İstenildiğinde tanıdığı, bildiği nesneleri, resimleri gösterebilir, uzatabilir ve isimlendirebilir.

-Sözel oyunlar oynar, eylemleri uygun ses taklitleriyle ifade eder.

Bilişsel Gelişim

Biliş; insan beyninin algılama, öğrenme, karar verme, tasarlama, çözümleme, değerlendirme gibi zihinsel süreçlerini ifade eder. Bilişsel gelişim alanı da bu zihinsel süreçlerdeki değişim ve gelişimleri içerir. Bireyin düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçleri yaşla birlikte değişim gösterir.

Çocukların bilişsel kapasiteleri doğumdan itibaren karşı karşıya kaldıkları uyaranlar ve yaşamsal deneyimlerin de etkisiyle hızla gelişmeye devam eder.

Çocuklar gelişimsel süreç içerisinde ilk olarak elindeki nesneyi masaya vurduğunda ses çıkarabileceğini anlamak gibi belirli düşünme ve çözümleme girişimlerinde bulunurlar. Ardından deneme-yanılma yoluyla hareket etmeye sonrasında ise bilinçli seçimler yapmaya ve kontrollü davranışlar sergilemeye geçiş yaparlar.

1-2 yaş aralığındaki çocuklar günlük yaşamda karşılaştıkları sorunları çözüme ulaştırabilecek keşifler ve icatlar yapmaya, zihinsel semboller kullanmaya başlarlar. Bu yaş aralığında, çocuklara keşfetmeye elverişli, yaşlarına ve ilgilerine uygun şekilde yapılandırılmış, güvenli ortamlar sunmak bilişsel gelişimin desteklenmesi için önemlidir. Çocuğun, zengin uyarıcıların olduğu farklı alanlarda deneyim zenginliği yaşamasına fırsat vermek bilişsel gelişimin desteklenmesine katkı sağlayacaktır.

Bilişsel Gelişim Özellikleri

-Şekilleri uygun boşluklara yerleştirebilir.

-Problem durumlarıyla karşılaştığında basit çözümler üretmeye başlar.

-Aynı iki nesneyi eşleştirir.

-Kaybolan nesneler zihninde kalır ve nesneleri arar.

-Sadece deneme-yanılma yoluyla hareket etmez. Olaylar arasında bağlantı kurarak ve kendisini kontrol ederek hareket etmeye başlar.

-Oyuncaklarını basitçe sınıflandırabilir.

-Yetişkin davranışlarını, ses ve hareketleriyle taklit eder.

-Nesneleri, kullanılış amaçları dışında kullandığı, başka kişilerin rolüne girdiği, kısaca -mış gibi yaptığı sembolik oyunlar oynar.

-Yer bildiren yönergelere uygun tepkiler gösterir. -Kendisini tehlikelerden korur.

Sosyal-Duygusal Gelişim

Bebekler sosyal bir çevrenin içine doğarlar ve yaşamın ilk anından itibaren doğrudan veya dolaylı bir şekilde sosyal etkileşimde bulunurlar. Sosyal-duygusal gelişim de en temelde çocuğun kendisi ve çevresiyle uyum içerisinde olabilmesidir. Çocuğun sosyal uyaranları ve duyguları doğru anlayıp doğru ifade edebilmesi ve bunlara uygun tepkiler verebilmesi, özdenetim becerilerini geliştirebilmesi gibi süreçler de sosyal duygusal gelişim alanı kapsamındadır.

1-2 yaş aralığında yeni yürümeye başlayan ve giderek daha bağımsız davranışlar sergileyebilen çocuk fiziksel anlamda olduğu kadar duygusal anlamda da bağımsız bir birey olduğunu görebilmek ister. Kendi yeterliliğini hissedebilmek, sınırlarını test etmek ister.

Çocuğun bağımsızlaşma girişimleri, yapabildiği ve yapamadığı şeyleri görerek sınırlarını fark etmesini sağlar. Çocuk kendini tanımaya, benlik algısını oluşturmaya ve duygularını düzenlemeyi öğrenmeye başlar. Çevresine ve insanlara karşı ilgisi, merakı ve keşfetme arzusu oldukça yüksek olan 1 yaş çocuğu, güvenli hale getirilmiş ve keşfetmeye hazır bir çevreye ihtiyaç duyar.

Çocuk kendi benliğini fark ederek bakım vereninden ayrışmaya ve özerk davranışlar sergilemeye çalışır. Ancak hâlâ güvendiği yetişkinin arkasında olduğunu bilmek ve bu güvenli bağın devam ettiğinden emin olmak ister. Bu doğrultuda yetişkinler çocuğun bağımsız hareket etme girişimlerini desteklemeli, dengeli tutumlar sergilemeli ve sıcak, ilgili tavırlarını sürdürmelidirler.

1-2 yaş aralığındaki çocuğun oyun becerilerinde de değişim ve gelişimler görülür. Çocuk, nesneleri işlevleri dışında kullanmaya, yetişkinle etkileşimli oyun oynamaya, oyunlarda amaçlı davranışlar sergilemeye başlar. Bu yaş döneminde çocuklar akranlarıyla aynı ortamda aynı oyuncaklarla birlikte oyun oynamak yerine yan yana bağımsız oyunlar oynamayı tercih ederler. Yaş dönemine özgü bu oyun şekli paralel oyun olarak adlandırılır. Sosyal becerilerin geliştirilebilmesi için çocukların akranlarıyla sık sık etkileşimde bulunması da oldukça önemlidir.

Bu dönemde, çocuğun fizyolojik ve psikolojik olarak hazır olması halinde tuvalet eğitimine giriş denemeleri yapılabilir. Tuvalet eğitimine çok erken aylarda başlayarak çocuk üzerinde baskı kurulmamalıdır.

Sosyal-Duygusal Gelişim Özellikleri

-Yetişkinle karşılıklı etkileşimde bulunarak (karşılıklı alma-verme, el işaretleriyle yönlendirme, oyuncak paylaşımı yapma vb.) oyun oynar.

-Çatal-kaşık kullanma, el yıkama ve kurulama, çorap, şapka gibi basit giysilerini giyme gibi bağımsız davranışlar sergilemeye başlar.

-Gülümseme, el sallama gibi sosyalleşme içeren davranışları sergiler.

-Keşif çağında olması nedeniyle etrafa, nesnelere karşı oldukça ilgili ve meraklıdır. Dolapları, kapakları açma, çekmeceleri boşaltma, prizlere, deliklere parmak sokma gibi keşfetmeye yönelik farklı girişimlerde bulunur.

-Misafirlere, yeni tanıştığı yetişkinlere oyuncaklarını, eşyalarını gösterme konusunda isteklidir.

-Ev içinde getir-götür, koy-kaldır gibi yönlendirmeler doğrultusunda yapılan işlere yardım edebilir.

-Akranlarına ilgi gösterir, onlarla karşılaştığında olumlu veya olumsuz tepkiler verir.

-Sürekli olarak bakım vereninin ilgi göstermesini ister. Duygusal anlamda aşırı bağımlılık (bakım vereninin sürekli olarak yanında olmasını isteme, yanından ayrılınca çok büyük tepkiler verme gibi) ile bağımsızlık (yalnız başına yapamayacağı işlerde yardım kabul etmeme, tek başına yapmakta diretme gibi) arasında gelgitler yaşayabilir.

-Yapmak istediği bir şeye izin verilmediğinde veya yapması engellendiğinde karşı çıkar ve tepki gösterir. Öfke nöbetleri geçirebilir.

-Kendi başına keyifli bir şekilde oyun oynar.

-Kendi isteklerinin yapılması için ısrar eder. Zaman algısı oluşmadığı için erteleyebilme becerisi yeterli düzeyde gelişmemiştir. İsteklerinin geri çevrilmesini veya ertelenmesini kabul etmekte zorlanır.

-Kendisinde herhangi bir duygu oluşturan durumlarla karşılaştığında o duyguyu ifade eden sesler çıkarır, mimikler yapar.

-Başkalarının duygularını anlayabilmesi için yüzlerine bakması gerektiğini anlar ve göz temasları kurar.

-Hâlâ altını ıslatır ancak tuvalet ihtiyacını genel huzursuzluğuyla ve tepkileriyle belli etmeye, haber vermeye başlar.


Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler