Çocuklar Soru Sorarak Öğrenir!

Çocuklar Soru Sorarak Öğrenir!

Okul öncesi dönem çocuğu hep “Neden?” diye sorar, merak eder ve hep bir şeyler sorgular.

Prof. Dr. Hatice Zeynep İnan

Prof. Dr. Hatice Zeynep İnan

Çocuk için bakım ve eğitim doğar doğmaz başlamalıdır. Bu bakım ve eğitim hem evde, hem okulda, hem de sokakta başlamalıdır.

Okul öncesi dönem çocuğu hep “Neden?” diye sorar, merak eder, sorgular, bir şeylerle ilgilenir.
Dolayısıyla, onu yönlendirecek, sorularının cevaplarını bulmasında ona rehberlik edecek, merakını giderecek, hatta daha fazla sorgulaması için onu provoke edecek bir yetişkine ve zengin bir çevreye ihtiyaç duyar.
Merak ettiği ve soru sorduğu için eleştirilen çocuk veya araştırmasına fırsat verilmeyen çocuk, zamanla araştırmacı ruhunu kaybeder, merak duygusu körelir, araştırmayı bırakır, ileride kendine sunulanı olduğu gibi kabul eder, yeni bir şey keşfetmez, eleştirel düşünmez, icatlar yapmaz.
Çünkü gelişim alanlarının hepsi bu dönemde çok hızlıdır, sonra ise çok yavaşlar.
Örneğin, çocuklar yaklaşık 6 yaşına kadar yabancı dillerdeki sesleri rahatlıkla duyabilirler.
Okul öncesi dönemde bu seslere maruz kalan çocuk, yaşı ilerledikçe, ileride yabancı dildeki sesleri duyabilir ve kolaylıkla yeni yabancı diller kazanabilir.

Dolayısıyla, çocuk;

Sosyal gelişimi için

yaşıtlarının da bulunduğu, sosyalleşebileceği, yaşıtlarından ve yetişkinler öğrenebileceği, fikir alış-verişi yapabileceği, sosyal kavramları (örn., paylaşma, yardımlaşma) edinebileceği bir çevreye ihtiyaç duyar.

Bilişsel gelişimi için,

beyin gelişimi ve beyinde çok sayıda sinaptik bağlantılar oluşması için, tüm duyu organlarına hitap eden, uyarıcılarla dolu zengin bir ortam, iyi planlanmış bir eğitim-öğretim programına ve etkinliklere ihtiyaç duyar.

Fiziksel gelişimi için,

hem ince motor hem de kaba motor gelişimini destekleyecek, boya fırçası tutmaktan, topa vurmaya kadar çeşitli etkinliklere ihtiyaç duyar.

Dil gelişimi için,

hem kendini ifade edebileceği hem de başkalarını anlamayı öğreneceği, kelime dağarcığını geliştirebileceği, dünya üzerindeki farklı sesleri duyabileceği etkinliklere ve uyarıcılarla dolu bir çevreye ihtiyacı duyar.

Duygusal ve kişilik gelişimi için

, heyecanlar ve farklı duyguları,
(örn., farklı yüz ifadelerinin ne anlama geldiği kavrama) anlama ve kullanma, ahlaki ve insani değerler
(örn., saygı, yardımlaşma, vatan sevgisi) kazanımı ve kişilik gelişimi etkinliklerine ihtiyaç duyar.

Cinsel gelişimi için,

kendi vücudunu ve başkalarınınkini tanıyabileceği,
(örn., boy, saç rengi, gözler, kaşlar, ağız ve burnun yeri) ve kendine özel alan oluşturmayı öğreneceği etkinliklere ihtiyaç duyar.
Çünkü okul öncesi dönemde beceri edinimi ve estetik duygusu gelişir.
Örneğin, öz bakım becerileri, eleştirel düşünme becerileri, problem çözme becerileri, medya okuryazarlığı becerileri, estetik duygusu gibi kazanımların tohumları okul öncesi dönemde atılır, ileride yeşermesi ve köklü bir ağaç olması buna bağlıdır.

Dolayısıyla, örneğin, çocuk okul öncesi dönemde kişisel temizlik, başkalarıyla iyi geçinmek için çatışma çözme becerisi, reklamlarda veya çizgi filmlerde her gördüğünün alınmasını talep etmemesi gibi tüketici bilinci ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmesi için çeşitli oyunlara ve etkinliklere ihtiyaç duyar. Çünkü çocuk, okul öncesi dönemde “öğrenmeyi öğrenir.”

Dolayısıyla, araştırma, inceleme yapacağı projelere, deneyimlere, deneylere, zekice hazırlanmış bir çevreye ve bunu destekleyecek yetişkine ihtiyaç duyar. Öğrenmeyi öğrenen çocuk, ilkokula başladığında bilgiye nasıl ulaşacağını bilir, bilgiyi nasıl edineceğini bilir, bilgiyi edinmede katılımcı ruha sahiptir, birisinin zorlamasıyla değil, kendi içinden gelerek çalışır, öğrenir. Öğrenmeyi bilmeyen çocuk ise tökezler… Çünkü çocuk, okul öncesi dönemde yanında kendisine güvenle bağlanabileceği birisi varsa, dünyaya ve çevresine güvenir.

Dolayısıyla, çocuk, kendisiyle uzun süre zaman geçirecek, yeme, içme, sevgi, ilgi, tehlikelerden korunma, temizlik, uyku gibi ihtiyaçlarını düzenli ve kaliteli olarak karşılayacak birine ihtiyaç duyar.

* Hayata mükemmel bir başlangıç için, tüm bunları başarmak yeterli olacaktır
* Peki bunları başarmak için ne zaman ve nerden başlanmalı, pratik olarak neler yapılmalıdır?

Cevap çok basit: Çocuk için bakım ve eğitim doğar doğmaz başlamalıdır.
Bu bakım ve eğitim hem evde, hem okulda, hem de sokakta başlamalıdır.

Evde, okulda ve sokakta “8 adımda” başarı için şunlar yapılır?



1- Çocukların tat alma, işitme, dokunma, görme gibi 5 duyu organına hitap eden etkinlikler yapılır.
2- Çocukların merak ettiği konulara, kendilerinin cevap bulabileceği etkinlikler, deneyimler hazırlanır.
3- Çocukların araştırmacı ruhunu tetiklenir, çocuklar daha da meraklandırıcı ortamlara sokulur veya projeler gerçekleştirmeleri sağlanır.
4- Birbirlerinden ve yetişkinlerden öğrenmeleri ve fikir-alışverişinde bulunmaları için küçük ve büyük grup çalışmaları yapılır.
5- Tüm gelişim alanlarını desteklemek için, oyun, proje ve programlar uygulanır. Her etkinlikle bir veya birden fazla gelişim alanına katkıda bulunulur.
6- Beceri ve estetik duygusu kazanımına yönelik etkinlikler ve deneyimler sunulur.
7- Öğrenmeyi öğrenmesi için zaten çocuğun içinde var olan öğrenme güdüsü desteklenir ve çocuğu yönlendirmek yerine, çocuğun ilgi, merak ve ihtiyaçlarının yetişkini yönlendirmesine izin verilir.
Örneğin, çocuk bahçede gördüğü minik yumurtaların nerden geldiğini soruyorsa, yetişkin çocuğun bu sorulara cevap bulması yönünde plan-programını değiştirir ve düzenler.
Yani çocuk merkezdedir; öğretmen, çocuğun öğrenmek istediği konuyu takip eder ve bilgilendirici bir ortam hazırlar. Böylece çocuk “öz denetim” kazanır ve öğrenmeyi öğrenir.
8- Çocuğun güvenle bağlanabileceği bir yetişkinin var olması ve bu yetişkinin çocuğun ihtiyaçlarını
(örn., yeme, içme, sevgi, ilgi, tehlikelerden korunma, temizlik, uyku) bekletmeden hızlıca karşılaması sağlanır.

Bütün bu etkinliklerde mutlaka

El-Akıl-Kalp

kuralı uygulanmalıdır.

Nedir bunlar?

1- Bu etkinliklerde çocukların mutlaka ellerini kullanarak deneyim sahibi olmaları sağlanmalıdır.
2- Bu etkinlikler, onları, akıllarını kullanmaya yani düşünmeye teşvik etmelidir.
3- Bu etkinlikler, çocukların sevdikleri ve ilgilendikleri konuları içermelidir.

Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler