Evinizi Öğrenme Merkezine Dönüştürün

Evinizi Öğrenme Merkezine Dönüştürün

Uzaktan eğitim süresinde evde nasıl bir çalışma ortamı olmalı?

TRT Çocuk

TRT Çocuk

Evden öğrenme sürecinde aileler, "planlama, iletişim ve sabır" konularında çocuklarına karşı hassasiyet göstermeliler.

Eğitim uzmanı Prof. Dr. Levent Eraslan, uzaktan eğitimin, geleceğin eğitsel modeli olduğunu, ancak öğretmenlerin, öğrencilerin ve ailelerin bu sisteme uyum sağlaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Eraslan, uzaktan eğitim süreci konsunda öğretmen, öğrenci ve velilerin nelere dikkat etmesi gerektiği konularında önemli uyarılarda bulundu. Tatil sonrası başlayacak ikinci dönem ile ilk olarak öğretmenlerin sınıf içersinde ders anlatmaktan, uzaktan eğitim ortamına geçişte, psikolojik ve teknolojik hazırlıklarının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Eraslan, uzaktan eğitim sisteminin geleceğin eğitsel modeli olduğuna dikkat çekti.

"Planlama, iletişim ve sabır"



Eraslan, uzaktan eğitim döneminde öğretmenlere, öğrencilere, anne ve babalara önemli görevler düştüğünü ifade ederek, ailenin ev ortamını bir öğrenme çevresine dönüştürmekle yükümlü olduğunu belirtti. Prof. Dr. Eraslan, evden öğrenme sürecinde ailelerin çocuğa karşı "planlama, iletişim ve sabır" konularında hassasiyet göstermesi gerektiğini dile getirerek, "Bir evde televizyon çok sık eğlenme aracı olarak kullanılıyorsa öğrenme aracına dönüşmesi çok zordur. Bir tablet aynı amaçla kullanılıyorsa yine öğrenme aracına dönüşmesi çok zor olabilir. Bu yüzden çocuğunun motive olması, belirtilen ders saatinde ekran karşısına dikkatle geçmesinin tamamı çocuğunun motivasyonu ile ilgilidir. Bu yüzden anne ve babaların istikrarlı bir strateji belirlemesi gerekmektedir. Uzaktan eğitimin standartını aile belirler. Eğer aile bu süreçte uzaktan eğitimi sadece ekran karşısında çocuğunun oturması olarak algılarsa kalıcı, etkili, anlamlı öğrenme gerçekleşmez. Bu yüzden mutlaka ve mutlaka evde bu sürecin tekrarlanması ve pekiştirilmesi gerekmektedir. Anne ve babanın pedagojik becerileri çok önemli. Türkiye'de ilk defa evden öğretim sürecine girildi. Ben, bu işi 40 yıldır yapan bir üniversiteden geliyorum. Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcılığım döneminde bu süreci yönetenlerden biriydim. Bu bir öz disiplin süreci. Yani çocuk bilecek ki artık öğrenme süreci ara yüzlerle yani ekranla ve oradaki programlar ile olacak." dedi.

"Ders tekrarı çok önemli"



Öğrencilere de uzaktan eğitim konusunda tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Eraslan, tüm dünyanın bu sisteme geçiş yaptığını ve psikolojik olarak öğrencilerin bu süreci kabullenmesi gerektiğini belirtti: "Eğer anlamlı öğrenme istiyorlarsa bunun tek kaynağı, uzaktan eğitim. Motivasyon ve planlama. Ders saatlerini sistemdeki saatlere uygun olarak planlamaları, kendilerine bir öğrenme ortamı oluşturmaları, bu ortamı bozucak harici etkenleri ortadan kaldırmalarını öneriyoruz. Ve mutlaka tekrar yapmalarını öneriyoruz. Bu çok önemli, uzaktan eğitimin sihirli kelimesi budur, tekrar. Planlı, sistematik ve tekrara dayalı bir öğrenme sürecine girerlerse bu iş çok faydalı olur."

Uzaktan eğitim süresinde evde nasıl bir çalışma ortamı olmalı?



• Çalışmalar için mümkün olduğunca evde diğer yaşayanlardan izole, özel bir öğrenme alanının oluşturulması öğrencinin çalışmalara odaklanmasını kolaylaştırır. Yemek masası ya da koltuk üzerinde çalışılması ya da çalışma alanının sürekli olarak değişmesi önerilmez.
• Öğrenme alanı içerisinde çocuğun yaşına ve fiziksel gelişimine uygun bir masa ve sandalyenin olması önemlidir.
• Çalışma alanının oluşturulduğu odanın aydınlık olması, iyi havalandırılmış olması gerekir.
• Öğrencinin dersleri sırasında ihtiyacı olabilecek materyaller yakınında ve kendi ulaşabileceği şekilde olmalıdır.
• Çalışma masasının üzerinde sadece o anki dersiyle alakalı materyallerin olması öğrencinin dikkatli bir şekilde dersi dinleyebilmesini olumlu şekilde etkiler.
• Özellikle küçük yaş grubunda ve dersler sırasında ilgisini devam ettirmekte zorluk yaşayan öğrencilerimiz için yetişkin desteği önem taşır. Teknik destek, çalışmalara katılmak ya da ders ile ilgilenme noktasında yönlendirmelere ihtiyaç bulunabilir. Ancak öğretmenler sizlerden yönergeler kapsamında destek istemiyorsa, derse müdahale edilmemesi ve sadece yardım gerektiğinde hızlı müdahale edebilecek mesafede olunması doğrudur. (Bu sırada, kendi e-postalarınızı kontrol etmek, kitap okumak vb yapabileceğiniz diğer işlerinize odaklanabilirsiniz).
• Ders esnasında su içmek ya da tuvalete gitmek gibi zaruri ihtiyaçlar haricinde yemek yemek, oyuncaklarıyla oynamak gibi okul-sınıf ortamında sergilenmemesi beklenen davranışların ortaya çıkmaması için yetişkin takibi gerekir.
• Dersler ve ödevler yapıldığı esnada, küçük kardeşlerin odada olmaması önemlidir.
• Çalışma alanı içerisinde öğrencilerin kendi ders planlamalarını görebilecekleri bir alanın oluşturulması programı takip edebilmeleri için önemlidir. Sizler de online dersler dışında kalan zamanlar için çocuğunuzla birlikte bir planlama yaparak odasında görünür bir şekilde bulunmasını sağlayabilirsiniz.
• Ders aralarının çocuğun ihtiyaçları için kullanılması, esneme çalışmaları ya da rahatlatıcı sanat aktivitelerinin yapılması yeni derse odaklanılmasını olumlu etkiler.
• Ders aralarının ekran karşısında geçirilmemesi önerilir.

Unutulmamalıdır ki; çocukların bu kriz döneminde de sınır ve yönlendirmelere ihtiyaçları var.
Sınır ve yönlendirmeler iki temel amaca hizmet etmektedir:
1) Çocukların ruh sağlıklarının mevcudiyetinin korunması
2) Eğitimde kazanım kaybı yaşamamalar Elbette anne baba olarak bu gibi zorlu ve yaşamsal tehdit oluşturan bir ekosistem dahilinde, eğitim-öğretim konusunda çocukları zorlamak çok da işlevsel olmayabiliyor. Fakat ‘zorlamak’ değil- ‘yol göstermek’ olarak algılanması gereken bu süreç, çocukların ruh sağlıkları adına kritik öneme sahiptir. Çünkü çocuklar ne kadar hayat onlar için ‘her zamanki gibi’ ilerliyor tonunda hissederlerse, o kadar dayanıklı ve o kadar huzurlu olurlar.


Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler