Çocuklarda Duyu Bütünleme Bozukluğu
31 Ekim 2024
Çocuğunuz yürüme, koşma gibi basit fiziksel aktiviteleri yapmakta zorlanıyor ya da bazı ses ve hareketlere aşırı tepkiler veriyorsa duyusal duyusal bütünleme bozukluğu sorunu yaşıyor olabilir.
31 Ekim 2024
Çocuğunuz yürüme, koşma gibi basit fiziksel aktiviteleri yapmakta zorlanıyor ya da bazı ses ve hareketlere aşırı tepkiler veriyorsa duyusal duyusal bütünleme bozukluğu sorunu yaşıyor olabilir.
TRT Çocuk
Sinir sistemimiz sayesinde binlerce duyusal bilgiyi "hayatımızı sürdürmek, ortama uyum sağlamak, öğrenmek, gelişmek ve değişmek" için kullanırız. Sağlıklı sinir sistemine sahip bireylerde bu gelişim olması gereken doğal koşullarda gerçekleşir ancak bazen otizm gibi farklı sebeplerle özel gereksinimli çocuklarda duyu bütünleme gelişiminde bazı bozukluklar ortaya çıkabilir.
Duyu bütünleme nedir, çocuk gelişiminde neden çok önemlidir? Çocuğun duyusal gelişiminde sorun olduğunu aileler nasıl anlar? Öğretim Üyesi Pediatrik Fizyoterapist & Nörofizyolog Dr. Fzt. Aymen Balıkçı, duyu bütünlemeye dair merak edilenleri TRT Çocuk Ebeveyn Akademisi'ne anlattı.
Duyu bütünleme, sinir sisteminin önemli fizyolojik fonksiyonlarından biridir. Sinir sisteminin bu fonksiyonunu kullanan beyin; çevreden (dokunma, ses ve görüntü gibi), vücudun içinden (açlık, baş ağrısı, tuvalet ihtiyacı gibi) ve vücudun kendisinden gelen (kol ve bacakların boşluktaki pozisyonu gibi) duyusal bilgileri fark eder, düzenler, algılar, birleştirir, yorumlar ve bu bilgilere uygun cevaplar oluşturur. Böylece bulunduğumuz duruma, bağlama ya da çevresel koşullara uyum sağlar, öğrenir ve gelişiriz. Bir örnekle açıklamak gerekirse; elimizi yıkamak için musluğu açınca elimizin su ile temas etmesi sonrası, elimizden gelen duyusal bilgi; sıcaklığın çok yüksek olduğu ile ilgiliyse, beynimizin oluşturacağı uygun cevap; elimizi suyun altından çekmek ve suyun uygun ısıyı ayarlamak olacaktır.
Bu konuda sınırsız örnek verilebilir. Çünkü günlük yaşamımızdaki her aktivite (konuşmak, yürümek, bakmak vb) sinir sisteminin duyu bütünleme fonksiyonunu gerektirir. Sinir sistemi, her an binlerce duyusal bilgiyi hayatta kalmak, uyum sağlamak, öğrenmek, gelişmek ve değişmek için kullanır.
Duyu bütünleme bozukluğu sinir sisteminin çevreden, vücudun içinden ve kendinden gelen duyusal bilgileri fark etme, düzenleme, algılama, yorumlama ve uygun cevap oluşturma fonksiyonu ile ilgili basamaklardan birinde ya da birkaçında meydana gelen problemler nedeniyle, bireylerin günlük yaşamında ortaya çıkan katılım zorluklarını ifade eder.
Duyu bütünleme bozuklukluları; duyusal tepkisellik bozuklukları ve duyusal algı bozuklukları olarak iki ana gruba ayrılır.
Başkalarının tipik tepkiler verdiği duyusal uyaranlara, normalin altında ya da normalin üstünde tepki vermek şeklinde tanımlanabilir. Doğum günü kutlaması için oluşturulan ortamda çocukların çoğunun varolan ortamdaki seslerle eğlenirken, aralarından birinin bu seslerden rahatsız olması ve bu nedenle doğum günü kutlamasında olmak istememesinin nedeni sese karşı artmış tepkisellik olabilir. Başka bir örnekle açıklayacak olursak; önemli derecede ağrı yaratabilecek bir çarpmalara karşı bile tepki vermeyen bir çocuk, yaralanmalara karşı akranlarına göre daha açıktır. Dokunmaya karşı (daha çok ağrıya maruziyet) azalmış tepkiselliği olabilir.
Bu nedenle duyusal tepkisellik ile ilgili zorlukları olan çocuklarda; öz düzenleme (regülasyon), duygu durum, dikkat, sosyal etkileşim, ve özgüven/özsaygı alanlarında problemler görülebilir.
Duyusal bilginin nerede olduğunu, ne olduğunu ya da şiddetini ayırt etmekle ilgili bir problemlerdir. Duyulan sesin hangi yönden geldiğini bilmek, vücudunun neresine dokunulduğunu ayırt etmek ya da oyuncak kutusunda istediği oyuncağı bulabilmek bu tür problemlerlere örnek olarak sayılabilir.
Duyusal algı ile ilgili zorluklar; vücut farkındalığı/beden algısı, denge, gövde kontrolü, baş-göz-gövde uyumu, el-göz koordinasyonu, vücudun iki tarafının koordinasyonu ve motor planlama becerilerini etkileyebilir.
Örneğin, motor planlama becerileri zayıf olan bir çocuk, yeni bir beceri öğrenirken zorlanır ya da grup aktiviteleri (futbol vb) yerine bireysel aktiviteleri tercih edebilir. Bu yönüyle; çocukların fiziksel aktivitelere katılımını, kaba ve ince motor becerilerini, özgüvenini/özsaygısını ve organizasyon becerilerini sınırlar.
Duyu bütünleme bozukluğunu değerlendirmek için; gelişim hikayesi, aile görüşmesi, gözlem (ev, okul ya da klinik ortamlarda) ve aile ölçekleri gibi öznel yöntemlerin yanında, performans temelli objektif testleri gibi nesnel yöntemler de kullanılır. Öznel (uzmanın ya da ailenin çocuk ile ilgili gözlemine dayanan) değerlendirme yöntemleri tek başına yetersizdir. Mutlaka objektif testler ile birlikte kullanılmalıdır.
Çocuklardaki duyusal tepkisellik bozuklukları günlük yaşamda aşağıdaki şekillerde gözlemlenebilir:
• Başkalarının tipik tepkiler verdiği olağan seslerden rahatsız olmak (saç kurutma makinası vb)
• Farklı dokulara sahip nesnelere temas etmekten kaçınmak (tutkal, kum, çim vb)
• Birilerinin ona sarılmasından ya da yüzünün yıkanmasından aşırı şekilde rahatsız olmak
• Parkta salıncak veya kaydırak gibi aktivitelerden kaçınmak
• Başkalarının tipik tepkiler verdiği parlak ışıklardan rahatsız olmak (güneş ışığı, floresan vb)
• Kokulara karşı aşırı tepkiler vermek (restoranlarda bu nedenle durmak istememek vb)
• Ağrı eşiğinin yüksek olması (başkalarının canının yandığı durumlara karşı tepki vermemek)
• Başkalarının başının kolaylıkla dönebileceği aktivitelerden rahatsız olmamak
• Seslenildiğinde tepki vermemek/sesleri fark etmemek
• Hareket ederken nesnelere sıklıkla çarpmak
• Sesin hangi yönden geldiğini ayırt etmede zorluk
• Vücudunun neresine dokunulduğunu ayırt etmede zorluk
• Sarsak hareket etmek
• Sık düşmek
• Dik durmakta zorluk
• Yeni beceriler öğrenme ile ilgili zorluklar
• Günlük yaşam rutinleri ile ilişkili zorluklar (giyinme, hijyen ve beslenme vb)
• Sosyal alanda zorluklar (arkadaş edinmekte zorluk, oyunlara katılımda isteksizlik vb)
• Yazı yazma ya da okuma ile ilgili zorluklar
• Zayıf el becerileri
• Derinlik ve uzaklığı algılamak ile ilgili zorluklar
Duyu bütünleme terapisi, Duyu Bütünleme Teorisini geliştiren Dr. A. Jean Ayres (ergoterapist ve psikolog) tarafından günlük yaşamda duyu bütünleme bozukluğu nedeniyle bu aktivitelere katılım zorlukları yaşayan bireyler için oluşturulmuş bir müdahale modelidir. Bu müdahale yaklaşımının kanıta dayalı versiyonun adı “Ayres Duyu Bütünleme” dir.
Çocuğun güçlü yönlerinin ve katılım zorluklarının belirlenmesi,
Kapsamlı değerlendirmenin sağlanması (ölçek ve testler ile),
Hipotez oluşturma (çocuğun katılım sınırlılığının altında yatan duyu bütünleme bozukluğu),
Hedef geliştirme (müdahale sonrasında neler gelişeceği),
Sonuç ölçütlerinin belirlenmesi (gelişmenin ne ile değerlendireceği),
Müdahalenin planlanması (nerede, ne kadar süre ile müdahale uygulanacağı),
Müdahalenin sağlanması ve etkinliğin değerlendirilmesi (test ve ölçekler ile).
Ayres Duyu Bütünleme terapisinin kanıta dayalı bir müdahale olduğuna dair kanıtlar, sadece otizm spektrum bozukluğu tanısına sahip ‘3-13 yaş arası çocuklar’ için bulunmaktadır. Buna karşın günlük yaşamdaki katılım zorluğunun duyu bütünleme bozukluğu ile ilişkili olabileceği kapsamlı değerlendirme ile ortaya konulan tüm 3-13 yaş arası çocuklar için kullanılabilir.
Ayres Duyu Bütünleme terapisinin asıl amacı, günlük yaşamda duyu bütünleme bozukluğu nedeniyle katılım zorlukları yaşayan bireyleri desteklemektir. Bu nedenle katılım zorluğu olmayan ve tipik gelişim gösteren çocuklar için sinir sisteminin duyu bütünleme fonksiyonunu destekleyecek en iyi yer oyun parklarıdır.Yoğun ekran maruziyeti ve hareketsiz yaşam tarzının olumsuz etkilerine karşı duyu bütünleme terapisi faydalı olur mu?
Eğer çocuğun duyu bütünleme bozuklukları yoksa, terapi yerine çeşitli oyun ortamlarında sosyal etkileşim içinde bulunması daha faydalı olacaktır.
Ayres Duyu Bütünleme terapisi çocuğun güçlü yanlarının ve motivasyonunun ön planda olduğu, duyusal açıdan zengin (hareket, dokunma ve beden duyusu), oyun bağlamı olan, çocuğun ve terapistin iş birliği yaptığı, güvenli, eğlenceli ve çocuğun başarısının önemsendiği bir müdahale yaklaşımıdır.
Terapi, fiziksel olarak güvenli (minderler ile kaplı zemin ve duvarlar vb), top havuzu, salıncak, büyük toplar ve tırmanma araçlarının bulunduğu duyusal-motor açıdan zengin deneyimler sunan geniş alanlarda Ayres Duyu Bütünleme konusunda mezuniyet sonrası eğitimi olan ergoterapist, fizyoterapist ya da dil ve konuşma terapistleri tarafından yapılır.
Çocukların günlük yaşamda eğlenerek öğrenmelerine imkan veren ve gelişmelerini sağlayan temel uğraşı alanı oyundur. Oyun, onlar için hem bir amaç, hem de bir araçtır. Bu nedenle çocukların duyu bütünleme fonksiyonunu desteklemek için onlara sosyal etkileşim içerisinde çeşitli oyun fırsatları sunmanız, onların duyu bütünleme fonksiyonunu desteklemek için yeterli olacaktır.
Duyu bütünlemeyi ve çocukları anlamak için bugüne kadar çok sayıda kaynak yazılmıştır. Buna karşın ailelerin ve çocukların yaşadığı duyu bütünleme ile ilgili zorlukları anlama ve anlatma konusunda halen en iyi kaynağın; Dr. Ayres tarafından kaleme alınmış olan “Duyu Bütünleme ve Çocuk” adlı kitap olduğunu düşünüyorum. Aileler bu kaynaktan istifade edebilirler.
Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.