Ergenlikte Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalı?

Ergenlikte Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalı?

Ergenlik, içeride ve dışarıda meydana gelen değişimlerle oluşan bir nevi kabuk değiştirme sürecidir.

Hafza Çelik

Hafza Çelik

Çocuğunuz; ev, okul gibi birden fazla farklı ortamda, en az 6 aydan beri yukarıdaki gibi davranışları gösteriyorsa mutlaka bir uzmana danışmalısınız.

Ergenlik, çocukluğa dair bazı ayrıcalıkların kaybolmaya başladığı, sorumlulukların arttığı zorlu bir büyüme sürecidir. Birçok çocuk, bu büyüme dönemine girmenin gerginliğini yaşar, çoğu kendini hazır hissetmeyip çocuksu davranışlarını sürdürmek ister. Çocuk, yeni sorumlulukların ve rollerin ortaya çıkmasını anlamayabilir çünkü hayatını tam anlamıyla sürdürebileceği düşünsel olgunluğa erişmemiştir. Bunun yanında bedensel, fiziksel ve hormonel değişimler yaşar. Ergenlik, içeride ve dışarıda meydana gelen değişimlerle oluşan bir nevi kabuk değiştirme sürecidir. Çocuğun hem fiziksel görünümü değişir hem de hayatla ilgili büyük sorularının ortaya çıktığı, kendine bir yön tayin etmeye çalıştığı zorlu bir kimlik arayışına girer. Süreç içinde ergen, kendi hikayesini oluşturmaya çalışır, hayatla ilgili büyük sorularına cevap bulmak ister. Dolayısıyla mutlu bir ergenlikten ziyade değişimlerin getirdiği acı, öfke ve hüzün yüklü bir dönem yaşanır. Bu gerilim ve olgunluğa erişmemiş hâl, sıklıkla yeterince anlaşılmadıklarını düşünmelerine ve kendilerini yalnız hissetmelerine neden olur.

Ebeveyn ergenlikte çocuğa saygı ve sevgi ile yaklaşmalı

Ergenlik dönemi, aynı zamanda ilk büyüme deneyimlerinin edinildiği evredir. Çocuk, ebeveynine karşı mesafelidir. Kendisiyle aynı süreçten geçen akranlarıyla vakit geçirmeyi daha fazla tercih eder. Farklı ilgi alanları oluşturur ve kendini ifade edebileceği konularda çok savunmacı olabilir. Sevdiği giyim tarzı, müzik grubu, kitap/ oyun türü bu genç insan için bir zevk meselesinden öte sosyal olarak kendini tanımladığı alanlar olur. Geçiş dönemindeki bu ilgiler ya da tutumlar çoğunlukla geçicidir. Aileler, bazen çocuğun ilgi alanlarından dolayı kaygılanabilir ve bunlar kendi değerleriyle uyuşmadığı için çocuğa müdahale edebilir. Burada en birincil mesele uyuşmayan konulardan ziyade ebeveyn ile çocuğun iletişimidir. Ebeveynin, çocuğuna saygı ve sevgiyle yaklaştığı her mesele er geç yoluna girecektir. Anne ve babalar hem ilgi alanları hem de tavırları farklılaşan çocuklarını tanımakta zorlanabilirler, çocukları bazen olgun bazen çocuksu davranabilir. Bu yüzden onlara çocuk gibi mi yoksa yetişkin gibi mi davranmaları gerektiği konusunda kafaları karışabilir. Aileler duygusal gerginliğin zirvede olduğu anlarda çocuklarına mantıklı açıklamalar yapma yoluna gidebilirler. Oysa çocukların genelde sakinleşmeye ve duygularını ifade edebilecekleri alanların açılmasına ihtiyaçları vardır. Yoksa onlar da neden bu kadar ani çıkışları olduğuna anlam veremez ve bu yüzden sık sık kendilerini suçlarlar. Ergenler bu süreçte içsel olarak kendilerini anlamaya çalıştıkları gibi ayna karşısındaki görünümlerini seyretmeye daha çok vakit ayırırlar, başkalarının kendileri hakkındaki görüşü daha önemli bir hâle gelir. Bu yüzden fiziksel özellikleri konusunda daha hassas olurlar.

Ergenlik döneminde çocuğa nasıl davranmalısınız?

Ergenlik dönemindeki çocukları etkileyen birçok meseleden de bahsedebiliriz: aile içi iletişim, yaşıtlarıyla iletişimleri, okuldaki akademik başarıları ve sosyal konumları, toplumsal ve küresel meselelere duyarlılıkları, sosyal medya kullanımı gibi konular bunların başında gelir. Ebeveynlerin süreç içinde yaşadıkları duygusal zorluklarda çocuklarını kabul edip desteklemeleri önemlidir. Ebeveyni ile iletişimi iyi olan çocuklar herhangi bir konuda yaşadıkları problemleri onlarla paylaşıp destek arayışına girer. Çocuğun sınırlarına çok müdahil olan ya da çocuğu için çok kaygılı olan ebeveynlerde ise çocuk ile anne baba arasında daha fazla mesafe oluşabilir. Bu sebeple çocuğun mesafeli tavrına saygı duymak, her türlü ihtiyacını karşılamak ve onun yanında olmak ebeveyn ve çocuğun sağlıklı iletişim kurması için önemlidir. Anne ve baba bu emeklerin karşılığında çocuklarından olumlu bir geri dönüş almadıklarında hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu noktada hoşgörülü olup zamanla durumun iyileşeceğine dair güven duymak gerekir.

Ebeveynlere, ergen çocuklarına yaklaşım tavsiyelerinde bulunmak gerekirse:

Çocuğunuzun duygusal geçişlerini anlayışla karşılayın, her şeyi konuşma yoluna gitmeyin. Çoğu zaman zor duygulanımlar onun kendi başına sakinleşmeyi öğrenmesi için büyük bir fırsattır. Ergenlik, çocukların çoğunlukla yalnız kalmak istedikleri bir süreçtir. Çocuğunuz sık sık odasına çekilebilir, konuşmalara dahil olmayabilir. Böyle zamanlarda siz ona misafir olun. Yemekleri tüm ailenin katılımıyla yemeye özen gösterin. Beraber hoşça vakit geçirin. Kutu oyunları oynayabilirsiniz; yürüyüş, voleybol, basketbol gibi pandemi döneminde uzak kaldıkları fiziksel aktiviteleri hep beraber yapabilirsiniz. Bilgisayarları daha çok ortak alanda kullanmaya özen gösterin. Ekran sınırlandırmalarına yönelik kararları hep birlikte alın ve tüm aile bireyleri olarak uyun. Çocuğunuzun dünyasına yaklaşın. Onu tanımak için şüpheci bir tutum yerine, güzel bir merakla yaklaşın. Oynadıkları oyunlar, dinledikleri müzikler, seyretmeyi sevdikleri programlar hakkında fikirlerini alın. Direkt yol göstermektense araştırmaya sevk edin. Olumlu rol modeller edinebilecekleri ortamları araştırıp bir seçenek olarak sunun. En önemlisi, çocuğunuzun asıl gözlemlediği ve rol model aldığı şeyin sizin yaşantınız olduğunu unutmayın. Sizi örnek alıyor gibi görünmese de kendi yolunu çizerken en büyük bilgi kaynağı sizlerin hâl ve hareketleri olacak. Çocuğunuzun birçok alanda sizinle uyuşmadığını, davranışlarını düzenlemede ve kontrol etmede zorluk yaşadığını görebilirsiniz. Bu bakımdan çocuğunuzun eksik olduğu her alanı değil de sizin için öncelikli alanları belirleyerek onun yanında olun. Örneğin; ebeveynler daha çok çocuklarının oda dağınıklığından, ders çalışmamasından ve aşırı telefon kullanmalarından şikayetçi olurken, çocuklar da her durumda eleştirildiklerinden, kendilerine çok müdahale edildiğinden yakınır. Ebeveyn olarak görev paylaşımına özen gösterin. Problemli durumlara karşı benzer yaklaşımda bulunun ve ortak hareket edin. Çocuğunuzla her daim ortak düşünemeyeceğinizin bilincinde olun. Fikir ayrılıklarında zıtlaşıp fikirlerine daha çok bağlanmasına neden olmak yerine, her konunun konuşulabildiği anlayış ve güven ortamını oluşturun. Son olarak bu dönemde çocuğunuza sevginizi gösterme şeklinin öpme ve sarılma gibi fiziksel temastan ziyade ona saygı duyma ve duygusal olarak alan açma olduğunu unutmayın.

Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler