Çatışmalar, tartışmalar, anlaşmazlıklar... Çocukların huzurunu kaçıran yetişkin davranışlarının kaynağında anne baba varsa sorun daha da büyüyor. Anne baba kavgalarına şahit olan çocuklar bu durumdan nasıl etkileniyor?
Her ailede yaşanabilecek tartışmalar kimi zaman çocukların gelişimini etkileyecek boyutlara ulaşabiliyor. Özellikle anne baba kavgaları çocukların psikolojisini dolayısıyla da eğtim hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Peki, aile içindeki anlaşmazlıkların çocuklara yansıtılmadan çözülmesi mümkün mü? Psikolojik Danışman Mete Sevinç ile konuştuk. İşte 5 soruda, anne baba kavgalarının çocuk üzerindeki etkileri...
Mutsuz ve kavga olan bir evde çocuk kendini nasıl hisseder?
"Gergin bir ortama şahit olan çocuğun duyguları da benzer yönde olacaktır. Kavganın sürekli hale geldiği evlerde, çocuklar anne babalarından yeterli sevgi ve ilgiyi de göremez. Bu şekilde büyüyen çocuk, annesi ve babasından doğru ve sağlıklı bir sevgi temsili göremediği için kendisi de mutsuz olacaktır. Bu mutsuzluk değersizlik duygusu, düşük özgüven ve kaygı bozuklukları gibi durumları da beraberinde getirir. Aynı zamanda çocuklarda uyku ve odaklanma problemleri de ortaya çıkar. Tüm bunlar göz önüne alındığında kavga olan bir evde büyüyen çocuklarda, pek çok olumsuz durum ve duygu ortaya çıkabilir."
Mutsuz bir evde yetişen çocukların öğrenim hayatı etkilenir mi?
"Doğduğumuz andan itibaren ihtiyacımız olan en temel duygu, güven duygusudur. Bu duyguyu, anne ve babamızın bize şefkatinden, bizimle ilgilenmesinden ve evde huzurlu bir ortam olmasından ediniriz. Anne babasından bu güven duygusunu sağlıklı bir şekilde alan çocuğun, hayatının ilerleyen dönemlerinde zihinsel ve sosyal becerileri daha sağlıklı bir şekilde gelişir. Fakat sürekli olarak gergin ve huzursuz bir ortama şahit olan çocukta bu durum daha farklı seyreder. Yapılan çalışmalar, kavgaya şahit olan çocukların zihinsel ve sosyal becerilerinin olumsuz yönde etkilendiğini, aynı zamanda bu durumun yetişkinlik hayatlarında da devam ettiğini gösteriyor.
Kavganın sürekli hale geldiği evlerdeki çocukların ders başarılarında bir düşüş olduğu görülüyor. Bu öngörülebilir bir durumdur çünkü tartışmaların kavgaya dönüşmesi ile evde sürekli olarak gergin bir durum ortaya çıkar. Çocuk da evdeki bu gerginlikten nasibini alır. Evde anne ve babasından yeterli destek ve ilgiyi alamayan çocuk, okul hayatında zorlanacaktır. Mutsuz evlerde büyüyen çocuklar, derslere karşı dikkat ve odaklanma problemleri yaşayabilirler. 'Ya derslerimden düşük not alırsam, bu sefer bir de benim yüzümden kavga edecekler' şeklinde hatalı bir düşünce çocuğun zihninde oluşabilir. Bu durumda yaşanabilecek problemlere bir de kaygı bozuklukları eklenebilir. Çocuk, bu sebeple bir kısır döngü içerisine girecek ve bu durum ders başarısını olumsuz yönde etkileyecektir."
Huzursuz bir ortam çocuğun yetişkinliğini etkiler mi?
"Unutulmamalıdır ki çocuk ailede nasıl öğrenirse yetişkinliğinde de o şekilde davranır. Bu sebeple anne ve baba, çocuğuna doğru bir rol model olma sorumluluğu taşımaktadır. Sağlıklı bir iletişim için çocuğun gördüğü ilk örnek, annesi ve babası arasındaki ilişki olacaktır. Eğer anne ve baba çocuğunun önünde kavga ederse çocuk da zihnine bunu kodlayacaktır. İleriki ilişkilerini de bu etkiyle sürdürecektir. Fakat çocuk, anne ve babasının birbiri ile saygı ve sevgi içerisinde iletişim kurduğunu, sorunlar yaşasalar bile bunu sağlıklı bir şekilde çözdüklerini görürse bu sefer çocuğun zihnine kodlayacağı durum bu olacaktır.
Huzursuz bir ortamda büyüyen çocukların yetişkinliklerinde özellikle ilişkiler konusunda sorunlar yaşaması öngörülebilir. Çünkü sağlıklı ve huzurlu bir aile ortamını deneyimlememiş olan birey, bebeklikten itibaren ihtiyaç duyduğu güven ve ilgiyi de yeterince görememiştir. Bu eksiklikler, bireyin yetişkinlik hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Birey, huzursuz bir ortamda büyümesinin neticesinde sosyal ilişkilerinde yeterli becerilere sahip olamayacaktır. Kurduğu ilişkilerde, kavgacı bir tutum takınabilir veya ailede gördükleri sebebiyle kendisini diğer insanlardan soyutlayabilir. Ailede gördüğü yanlış temsiller sebebiyle sosyal ilişkilerini ve belki de kendi evliliğini, tıpkı anne babası gibi sürdürecektir. Çünkü ebeveynlerinden bu şekilde görmüştür."
Çocuğa evde güvenli ortam nasıl sağlanır?
"Eğer çocuk bebekliğinden itibaren ihtiyaç duyduğu sevgi ve ilgiyi yeterince alırsa, güven duygusu gelişir. Gelişen bu güven duygusu, yetişkinlikteki ilişkilerinin sağlıklı olması için bir temel oluşturur. Bu şekilde yetişen bir çocuk, evde anne babasının tartışmalarına ve anlaşmazlıklarına şahit olsa bile bunun çözülebilir bir durum olduğunu bilir. Çünkü ailesinin kendisine aktardığı sevgi ve ilgiyi, anne ve babasının birbirine karşı duyduğunu da bilir ve tartışmaların aşılamayacak durumlar olmadığının farkına varır.
Elbette tamamen mutlu ve tamamen mutsuz evler yoktur. Her evde zaman zaman anlaşmazlıklar ve tartışmalar ortaya çıkabilir. Anne ve babaların önem vermesi gereken konu, bu anlaşmazlıkları sağlıklı bir biçimde çözerek, çocuklarının olumsuz yönde etkilenmemesi için çaba göstermeleridir."
İlişkileri bozuk olan çiftler bu durumu çocuğa yansıtmamak için ne yapmalı?
"Bu noktada ebeveynlerin birbirlerine karşı tutumları çok önemli. Evde kavga yaşanıyorsa seslerin yükseltilmemesine önem verilmeli. Ebeveynler birbirine hakaret etmemeli. Çocuğun önünde kavga etmemeye özen gösterilmeli. Eşler, çocuğu birbirlerine karşı kışkırtmamalı.
'Bak annen şunu söyledi, bak baban bunu söyledi' şeklindeki söylemler çocuğun, anne ve babasına karşı duygu ve düşüncelerini olumsuz yönde etkiler. Çocukların kavgada bir taraf olmasını istemek çocuklara çok ağır bir sorumluluk yüklemek anlamına gelir. Çocuk, çocuk olarak kalmalı ve kendisine farklı roller yüklenmemelidir. Eğer ebeveynler, tartışmalarını kendi başlarına çözemiyorlarsa bu durumun kendilerinde ve çocuklarında ruhsal yaralara sebep olmaması için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurmalı."
Önemli Hatırlatma
Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı
hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp
doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye
ederiz.