Aile; kan, soy, evlilik/hukukî birliktelik ya da evlat edinme bağları ile birbirine bağlı yakın insan ilişkilerinden oluşan ve nesiller/kuşaklar boyu devam eden bir sosyal etkileşim ağı ve aynı zamanda bir sosyal kurumdur. Bir başka ifade ile aile; aralarında soy ve kan bağı olan bireyler arasında kuşaklar boyu süren bir etkileşim ağıdır.
Hızlı toplumsal değişmeler, diğer sosyal kurumlarda olduğu gibi aile yapısında da değişimlere neden olmaktadır. Bu değişimlerin yansımalarından biri de son yıllarda sayısı giderek artan tek ebeveynli aile yapısıdır.
Tek ebeveynli aileler, ebeveynlerden birinin tek başına olduğu ve 18 yaşından küçük çocuğun bakımından tek ebeveynin sorumlu olduğu yapılardır. Türkiye’de tek ebeveynlik sayısı daha çok boşanmalardan ve eş ölümlerinden dolayı artmaktadır. Tek ebeveynlik en sık boşanma, ölüm gibi sebeplerle ortaya çıkan bir durum olsa da, başka nedenler de söz konusu olabilmektedir.
Buna göre dört tip tek ebeveynli aileden söz edilebilir:
1) Boşanma sonucu oluşan tek ebeveynli aile
2) Eşi ölen ebeveyn ile çocuklarının oluşturduğu tek ebeveynli aile
3) Eşlerin ayrı yaşaması sonucu oluşan tek ebeveynli aile
4) Evlilik dışı birliktelikten çocuk sahibi olan tek ebeveynli aile
Özellikle ataerkil yapının hâkim olduğu toplumlarda, kadının temel bakım veren olarak kabul edilmesinden dolayı tek ebeveynli aileler ağırlıklı olarak kadın ve çocuklarından oluşmaktadır.
Tek ebeveynli olarak hayatını devam ettirmeye çalışan aileler, günlük yaşamlarında ekonomik, sosyal, psikolojik ve hukuki sorunlarla karşılaşır ve mücadele etmeye başlarlar. Velayet, mal paylaşımı, nafaka davaları, bu davalar ile ilgili devam eden problemler veya diğer ebeveynin çocuğu görebileceği zamanlar gibi sorunlar, bu dönemde her iki taraf için de zorlayıcı olabilir. İki ebeveynin ortak olduğu kadar ekonomik, fiziksel ve duygusal olarak ayrışan problemleri de vardır.
Tek Ebeveyn Annelerin Yaşadığı Problemler
❖ Anneler tek ebeveynliklerinin başlarında çocuğu tek başına yetiştirmekle ilgili yoğun bir endişe yaşayabilir. Ekonomik sıkıntılar, sosyal hayata karıştıkları zaman kendilerini yalnız ve yetersiz hissetmeleri, çocuğun tek ebeveynli olmasından dolayı mutsuz olduğunu ve olacağını düşünmeleri buna neden olabilir. Zamanla ekonomik denge ile sosyal hayata uyumun yeniden sağlanması, en önemlisi çocuğun tek ebeveynli de sağlıklı yetiştirilebileceğinin öğrenilmesi ile sorunlar azalır.
❖ Tek ebeveyn olan anne, boşanmadan veya eşini kaybetmeden önce çalışmıyor ise ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmak durumunda kalabilir. Ancak yetersiz iş imkanları, çalışma yaşamına geç başlama, düşük maaş alma gibi nedenlerle ekonomik zorlukları daha fazla yaşayabilir. Yaygın olan kreş ve gündüz bakımevlerinin ulaşılabilir olmaması da, özellikle gelir düzeyi düşük ve çalışmak zorunda kalan anne için sorundur. Tek ebeveynlik sürecinde gelir elde etme zorunluluğu, çocuk bakımı ve ev ile ilgili sorumluluklarını aksatarak yeni rollerine uyum sağlamakta zorlanmalarına neden olabilir.
❖ Tek ebeveyn anneler, artan sorumlulukları ve ortaya çıkan yeni durum sebebiyle sosyal aktivitelere katılma konusunda çekimser davranabiliyor. Ayrıca, hem çalışmak hem de çocuk ve ev ile ilgili artan sorumluluklar sebebiyle arkadaşlık ilişkilerini sürdürmekte zorlanarak daha kapalı bir yaşam sürdürmek zorunda kalabilir.
❖ Kişinin çift ebeveynli olarak tasarladığı aile, evlendiği kişinin vefat etmesi, başka bir hayatı tercih etmesi, şiddetli geçimsizlik gibi nedenlerle evden ayrılması ile tek ebeveynli aile şekline dönüştüğünde bu köklü değişiklik kişinin kendini, hayatını, çevresini olumsuz değerlendirmesine neden olabilir. Bunların sonucunda da tek ebeveyn anneler, bir dönem yalnızlık hissi, depresyon, kızgınlık, öfke ve öfke patlamaları, anlamsızlık hissi, gelecek kaygısı v.b duygusal ve psikolojik sorunlar yaşayabilir. Bu dönemde sosyal destek ve gerektiğinde psikolojik danışmanlık almak oldukça önemli hale gelir.
❖ Tek ebeveyn olan kadınlar, nadiren de olsa işyerlerinde sözlü ya da uygun olmayan davranışlar sebebiyle işi bırakmak, yeniden iş aramak gibi yaşamını zorlaştıran problemlerle karşılaşabilir.
Tek Ebeveyn Babaların Yaşadığı Problemler
❖ Babaların tek ebeveyn oldukları ilk dönemlerde hissettikleri en büyük kaygı, tek başlarına çocuklarını nasıl büyütebilecekleridir. Bu zamana kadar genellikle maddi yükümlülükler konusunda sorumluluk alan babalar, kendilerini çocukların fiziksel bakımı ve duygusal sorunları açısından zayıf, yetersiz hissedebilir. Kendi ebeveynlik becerilerini artırmak zorunda kalan babalar, çocuğuyla bir düzen kurmayı başardıktan sonra, çocukla iletişimlerini güçlendirerek baba olduklarını tekrar hisseder.
❖ Küçük yaş grubunda çocukları olan tek ebeveyn babalar, çocuğun bakımında güçlükler yaşayabilir. Temel bakım hizmetine ihtiyaç duyan küçük çocukların bakım ve gözetimindeki bir ihmalin çocuk için ağır sonuçlar doğuracağı düşünüldüğünde; babaların kendilerini bu alanda geliştirmeleri ve öğrenmeye açık olmaları, gerektiğinde uzman desteği almaları hem kendileri hem de çocuklar için çok daha sağlıklı olacaktır.
❖ Tek ebeveyn babaların çoğu ev ile ilgili işlerinin üstesinden gelmekte zorlanır. Evin yemek, temizlik, düzen gibi günlük işleyişinde ortaya çıkan aksaklıklar, çocukların günlük yaşamını olumsuz olarak etkileyebilir.
❖ Annelerde olduğu gibi babalar da çocuklarıyla daha fazla ilgilenebilmek için arkadaşlarıyla eskiye göre daha az görüşür. Eşi vefat eden babalar da eşinden ayrılanlara göre daha depresif olabilirler. Vefat nedeniyle tek ebeveyn olan babalar, her ne kadar çevreden destek görseler de hissettikleri kayıp duygusu sonucunda sosyalleşme istekleri, diğer tek ebeveyn babalara göre daha çok azalabilir.
Sorunlu, taraflara zarar veren kötü bir evlilik sebebiyle boşanan insanların sonrasında rahatladıkları kendilerini daha huzurlu hissettikleri belirlenmiştir. Çünkü evlilikte yaşanılan sorunların bitmesi, rahatlamayı da sağlayabilmektedir.
Ebeveynler, tek başlarına bir yetişkin olarak karşı karşıya kaldıkları problemlerle mücadele ederken zorlanabilirler. Bu problemleri çözmek için çaba sarf ederken zamanla yaşam becerilerinin arttığını görürler ve kendilerine duydukları güveni artar. Özgüven, hem böylesi zorlayıcı yaşam olaylarında hem de genel olarak bir anda oluşmaz. Belli bir amaç doğrultusunda düzenli biçimde gösterilen gayret sonrası kişinin yapabilir hale geldiğini fark etmesiyle meydana gelir. Boşanma sonrası sürecini bu şekilde sağlıklı atlatan kişiler de, zamanla kendi hayatları üzerinde daha kontrol sahibi olduklarını, problem çözme becerilerinin geliştiğini ve daha özgüvenli olduklarını belirtmişlerdir.
Tek Ebeveynli Ailelerde Çocukların Yaşadığı Problemler
Araştırmalarda tek ebeveynli oldukları ilk dönemlerde tüm çocuklar, evden ayrılan ebeveyni bir daha görememe korkusu ya da vefat eden ebeveyne karşı duyulan özlem nedeniyle büyük bir üzüntü, mutsuzluk ve yalnızlık içinde olduklarını belirtmişlerdir. Özellikle 12 yaş ve üzerindeki çocuklar, çevresindekilere ya da yakınlarına karşı eskisine göre daha hırçın ya da öfkeli olduklarını dile getirmişlerdir. Tek ebeveynli olduktan sonra 12 yaş ve üzeri çocuklar; ebeveynlerinin kendilerine duydukları sevginin azalacağını düşünürken, daha küçük yaştaki çocuklar ise anne babasının neden ayrıldığını anlamaya çalışmakla meşguldürler. Eğer çocuk tek ebeveynli olduğu ilk zamanı hatırlamayacak kadar küçükse, bu tür sorgulamaları daha çok okula başladıktan sonra örneğin sınıfta anne ve babasıyla birlikte yaşayan arkadaşlarını gördükçe yapmaktadır. İlerleyen dönemlerde de tek ebeveynli olmaktan ötürü çocukların kendilerini mutsuz hissetmesinin nedenlerinden birisi, ailece birlikte yaptıkları faaliyetleri artık sadece anne ya da sadece baba ile yapmalarıdır. Özellikle kendi yaşıtları ile ailece bir araya geldikleri faaliyetlerde ebeveynlerden birinin yokluğu çocukta eksiklik duygusuna neden olmaktadır.
Tek ebeveynlerin karşılaştığı zorlukları azaltan veya ortadan kaldıran bazı yöntemler
1. Çocuklarınıza karşılıksız / koşulsuz sevginizi gösterin.
Ayrılmış/boşanmış olmanın çocuklarınızdan ayrıldığınız anlamına gelmediğini belirtin, hissettirin. Ebeveynlerden birinin kaybında o kişinin vefat ettiğini kabul etmekle birlikte, aralarındaki ilişkinin hala devam ediyor olduğunu çocuklarınıza belirtin, hissettirin. Çocuklarınıza elinizden geldiğince zaman ayırın. Ayırdığınız zamanın süresinden daha çok kaliteli ve öz olması daha önemlidir. Çocuğunuzla sadece ikiniz için, oyun, kitap, gezi gibi sevdiğiniz aktiviteler gerçekleştirdiğiniz bir zaman ayırın. Bu sırada odaklanmış dikkatinizi çocuğunuza hediye olarak verdiğinizi unutmayın.
2. Çocuğunuzla konuşun.
Çocuğunuzla konuşun ve durumu uygun bir şekilde açıklayın. Çocuğunuzun korkularını ve endişelerini dinleyin. Onun duygularını anladığınızı, onların yanında olduğunuzu onlara hissettirin. Çocuklar hissettikleri duyguları seçemezler, duygularının ebeveyni tarafından anlaşıldığını ve kabul gördüğünü hissettiklerinde çocuklar duygusal anlamda nefes alırlar. Ebeveyninin bu empatik yaklaşımıyla böylesi zor yaşam olayını bile kabul edebilirler. Bu dönemde gerekiyorsa çocuğunuzla ilgili destek alın. Eğer mümkünse eski/eşinizle çocuğunuz ile ilgili konularda iletişimi kesmeyin ve onun ihtiyaçlarını önde tutun. 3. Bir rutin oluşturun ve olağandışı durumlar dışında ona sadık kalmaya çalışın.
Uyanma, kahvaltı, evden çıkma, akşam yemeği, yatma gibi günlük aktivitelerin bir rutin içinde olması çocuğun hayatına bir düzen katacaktır. Bu şekilde çocuk ne zaman ne beklemesi gerektiğini bilecek ve gündelik ev hayatı kolaylaşacaktır. Bu durum çocuğunuzun bu süreçte doğal akış gereği hissettiği güvensizlik duygusunu hayli azaltmaya yardımcı olacaktır.
4. Çocuğunuza bakım verecek kişiyi doğru seçin.
Çocuğunuza sizin dışınızda biri bakım verecekse bu kişiyi dikkatli seçin. Hem güvendiğiniz, hem de çocuğunuza ihtiyacı olan desteği ve bilgiyi sunabilecek birini seçin.
5. Evde açık ve net kurallar belirleyin.
Uygularken tutarlı olun. Koyduğunuz kuralları, çocuğun hayatında bir düzen sağlamak amacıyla belirlediğinizden emin olun. Çocuğunuzun hayatında yer alan diğer yetişkinlerden bu kuralları paylaşıp uygulama noktasında destek alın.
6. Kendinize zaman ayırın.
İyi bir planlama ile kendinize zaman ayırın. Belli sürelerde arkadaşlarınızla görüşün veya tek başınıza zaman geçirin. İyi beslenin, egzersiz yapın ve bol bol uyuyun.
7. Yardım alın.
Süreci kabul edin, zorlandığınız ve kendinizi tek ebeveyn olmakla ilgili suçlu hissettiğinizde noktada psikolojik destek alabilirsiniz. Ailenizden destek isteyin, güvendiğiniz arkadaşlarınızla görüşerek sosyal desteği ihmal etmeyin. Devlet yardımlarını araştırın, diğer tek ebeveynler ile birbirinize destek olun. Sizin iyi hissetme halinizi genişletmeniz çocuklarınıza da olumlu yansıyacaktır. 8. Çocuğunuzla konuşun.
Çocuğunuzla konuşun ve durumu uygun bir şekilde açıklayın. Çocuğunuzun korkularını ve endişelerini dinleyin. Onun duygularını anladığınızı, onların yanında olduğunuzu onlara hissettirin. Çocuklar hissettikleri duyguları seçemezler, duygularının ebeveyni tarafından anlaşıldığını ve kabul gördüğünü hissettiklerinde çocuklar duygusal anlamda nefes alırlar. Ebeveyninin bu empatik yaklaşımıyla böylesi zor yaşam olayını bile kabul edebilirler. Bu dönemde gerekiyorsa çocuğunuzla ilgili destek alın. Eğer mümkünse eski eşinizle çocuğunuz ile ilgili konularda iletişimi kesmeyin ve onun ihtiyaçlarını önde tutun.
9. Konuştuklarınıza dikkat edin.
Çocuğunuzun yaşına uygun olmayan, yetişkinler ile ilgili konuları çocuğunuz ile detaylı konuşmayın. Çocuğunuzun hayatını etkileyen veya bilmesi gereken konular dışında, kendi sıkıntılarınızı çocuğunuza yansıtmamaya çalışın. 10. Tek ebeveyn olarak zorlanıyorsanız, bu süreçte kendinizin veya çocuğunuzun özel bir desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, mutlaka bir uzmandan (psikolojik danışman, psikolog, aile danışmanı) yardım alabilirsiniz.
Uzman Klinik Psikolog Metin AYDIN
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1. T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (2018). Tek ebeveynli aileler. (27.12.2021) tarihinde https://ailetoplum.aile.gov.tr/ adresinden edinilmiştir.
2. Asagem, (2011). Tek ebeveynli aileler. Ankara: T.C. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Yayınları
3. Feyzioğlu, S., Kuşçuoğlu, C.,(2012). “Tek Ebeveynli Aileler”. Aile ve Toplum Dergisi, Sayı: 26, s.99-100.
4. Canatan, K., Bilge, Y., Çpar, H.,(2019). Tek Ebeveynli Aile Bağlamında Yaşayan Annelerin Sosyal Ve Psikolojik Problemleri Küçükçekmece Örneği. s.23.
5. https://raisingchildren.net.au/grown-ups/family-diversity/parenting-after-separation-divorce/single-parenting
6. http://ailedanismamerkezi.tscv.org.tr/tek-ebeveynli-aileler/