Milyonlarca kullanıcısı olan dijital temelli bazı oyun platformları, cinsel saldırı, istismar ve özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi birçok riskleri de barındırıyor. Peki ebeveynler bu riskleri çocuklarına nasıl anlatmalı?
Dijital oyunlar konusunda aileleler çocuklarına sınır koymakta zorlanıyor. Ancak çevrim içi oyunlardaki siber zorbalık, bağımlılık, müstehcen içerik, suistimal gibi tehlikeler her geçen gün artıyor.
Peki, çocuklara çevrim içi tehlikeler nasıl anlatılmalı?
Ebeveynler çocukların şüpheli her durumu ya da maruz kaldıkları zararlı içerikleri kendilerine anlatmalarını nasıl sağlar? Çocuklar nasıl bilinçlendirilebilir?
TRT Haber'e bilgi veren Bilişim Hukuku Uzmanı Nazlı Turhan, teknolojik cihazları yalnızca dijital oyuncak olarak tanımlamanın, çocukların dijital bir dünyada yapayalnız ve korunmasız kalmasını göz ardı etmek anlamına gelebileceğini söyledi.
"Dijital Çocuk Bahçelerindeki İllegal Oyuncaklar"
Çocuklar mental ve fiziksel gelişim süreçleri tamamlanmadığı için erişkinler ile eşit konumda değiller. Dolayısıyla onları bu dünyayla kontrolsüzce temas halinde bırakmak, çocukların zarar görmelerine dolaylı yoldan hizmet etmek anlamına da geliyor.
Çevrim içi mecraların çocukların "dijital oyun bahçelerine" dönüştüğünü dile getiren Bilişim Hukuku Uzmanı Nazlı Turhan, bu mecraların illegal oyun ve kişilerle dolu olduğuna dikkat çekiyor.
Turhan "Çocukların, gelişim çağının başlarından itibaren, dış dünyayı tanımak, oyun oynamak, sosyalleşmek, gibi gelişim süreçlerinin temel gereklerini karşılamak üzere dijital etkileşim araçlarına yönelmeleri, onları itildikleri dijital oyun bahçelerinde tehlikelere karşı savunmasız ve güçsüz konuma getiriyor" dedi.
Çocukların güvenliğini sağlamanın yetişkinlerin başlıca sorumluluk alanı olduğunu belirten Nazlı Turan, "Dijital yeterliliğe sahip olmayan ebeveynlerin çocuğun korunmasına katkı sağlaması mümkün değil.
Tablet, akıllı telefon, akıllı saat, oyun konsolları gibi dijital oyuncaklar yalnızca bir oyuncak olmayıp aynı zamanda çocukların dijital dünyaya girmelerini sağlayan bağlantı ekipmanlarıdır.
Dolayısıyla bu tür teknolojik cihazları yalnızca dijital oyuncak olarak tanımlamak, çocukların dijital bir dünyada yapayalnız ve korunmasız kalacağını göz ardı etmek anlamına gelebilir.
Fiziksel anlamda her ne kadar aynı anda ve mekanda olduğu sanılsa da, bu tip araçlarla dijital dünyaya bağlanan çocuklar ebeveynleri ile algısal anlamda aynı an ve mekanda bulunamamaktadır.
Dolayısıyla dış faktörleri birlikte algılıyor olamamaları, çocuğu tehlikeli bir ortamda yalnız bırakmaya benzer bir durum yaratmaktadır. Çocuğun algı kapasitesini aşan bir dünyada gözetim dışı bırakılması onu sadece savunmasız bırakmaktan öte illegal durumların potansiyel mağduru olmasına ortam hazırlamak anlamına gelmektedir." diye konuştu.
Çocukların Çevrim içi Oyunlarda Maruz Kalabileceği Olası Tehlikeler
Siber Zorbalık: Çocuklar, internette yaşıtları tarafından alay, hakaret, tehdit ve tacize maruz kalabilirler. Bu durum, çocuklarda depresyon, kaygı, düşük özgüven ve intihar düşünceleri gibi problemlere yol açabilir.
Siber Taciz: Çocuklar, internette yetişkinler tarafından istenmeyen mesajlar, fotoğraflar ve videolar ile tacize uğrayabilirler. Bu durum, çocuklarda travma, korku, utanç ve sosyal izolasyon gibi problemlere yol açabilir.
Bağımlılık: Çocuklar, internet ve online oyunlara aşırı derecede bağlı kalabilirler. Bu durum, çocuklarda sosyal becerilerde zayıflık, konsantrasyon eksikliği, uyku problemleri ve akademik başarısızlık gibi problemlere yol açabilir.
Kimlik avı: Çocuklar, internette dolandırıcılar tarafından kandırılarak kişisel bilgilerini paylaşabilirler. Bu durum, çocukların kimliklerinin çalınmasına, maddi kayıplara ve kimlik hırsızlığına yol açabilir.
Uygunsuz içeriklere maruz kalma: Çocuklar, internette şiddet, pornografi ve nefret söylemi gibi uygunsuz içeriklere maruz kalabilirler. Bu durum, çocuklarda psikolojik travma, gelişimsel problemler ve davranış bozuklukları gibi problemlere yol açabilir.
Ulusal Önleyici Uygulamalar ve Düzenlemeler: 5651 Sayılı Kanun
Türkiye’de 2007 yılından itibaren yürürlükte olan 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile yalnızca yetişkinlerin değil çocukların da internetin olumsuz etkilerinden korunmasına yönelik yasal tedbirler alınıyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), bu kanun çerçevesinde; çocukların, ebeveynlerin ve öğretmenlerin internet kullanımına yönelik bilinçlendirilmesi için kapsamlı çalışmalar sürdürüyor.
Nazlı Turhan, "5651 sayılı kanunda belirtilen katalog suçlar kapsamında, içeriğinde ihlal tespit edilen uygulama ve oyunlara gerektiği durumlarda adli kararlar ışığında BTK tarafından erişim engeli getirilebilmektedir. Çocuklara yönelik olumsuz içerikler barındıran Roblox oyununa 7 Ağustos 2024 tarihinde erişim engeli getirilmesi, etkin bir müdahale örneği olarak kabul edilebilir" diyor.
Çocuklara Çevrim içi Tehlikeler Nasıl Anlatlır?
Çocuklara bu mecralarda mahremiyetlerini korumaları gerektiğini anlatırken, yaşlarına uygun bir dil kullanarak, somut örnekler vererek ve onların dünyasına hitap eden yöntemler uygulayarak ulaşmak etkili olabilir. İşte bazı stratejiler:
Yaşlarına Uygun Dil Kullanımı
Okul dönemi çocuklar: Basit ve anlaşılır bir dil kullanarak, internetin herkesin görebileceği bir yer olduğunu anlatabilirsiniz.
"Gizli bilgilerini, örneğin tam adın, ev adresin veya okulun gibi şeyleri kimseye söylememelisin" gibi basit açıklamalar yapabilirsiniz.
Ergenlik çağındaki çocuklar: Detaylı bilgi vererek, internette paylaşılan bilgilerin kalıcı olduğunu ve kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabileceğini anlatabilirsiniz. Onlara "Dijital iz bırakmak" kavramını tanıtabilirsiniz.
Somut Örnekler Kullanma
Öyküler ve senaryolar: Çocuklara yanlış bir paylaşımın sonuçlarını gösteren örnekler verebilirsiniz. Bu, konunun ciddiyetini anlamalarına yardımcı olabilir.
Roller ve oyunlar: Onlarla birlikte bir senaryo oluşturup "Bunu internette paylaşır mısın?" diye sorabilir ve nedenleri üzerine konuşabilirsiniz.
Gizliliğin Önemi Üzerine Konuşma
Özel bilgiler ve gizlilik: Kişisel bilgilerin (adres, telefon numarası, okul gibi) paylaşılmaması gerektiğini vurgulayın. Ayrıca fotoğrafların ve videoların paylaşımı konusunda dikkatli olmalarını öğretin.
Parola güvenliği: Parolanın neden önemli olduğunu ve asla başkalarıyla paylaşılmaması gerektiğini anlatın. Basit ama güçlü parola oluşturmalarını öğretebilirsiniz.
Açık İletişim
Sorularına cevap verin: Çocukların aklına takılan soruları sormalarını teşvik edin ve her zaman açık ve dürüst cevaplar verin. Eğer bir şeyden emin değilseniz, birlikte araştırabilirsiniz.
Yanlış yapmaktan korkmamalarını sağlayın: Eğer bir hata yaparlarsa, size gelip bunu anlatmalarını sağlayacak bir güven ortamı yaratın. Cezalandırmak yerine, öğretici bir yaklaşım benimseyin.
Önemli Hatırlatma
Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı
hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp
doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye
ederiz.