Çocuğa Okul Nasıl Anlatılmalı?

Çocuğa Okul Nasıl Anlatılmalı?

Bireysel özellikler ve farklı anne baba tutumlarının doğrultusunda her çocuğun okula uyum sağlama süreci değişiklik gösterebilir. Peki okula başlarken aile ve çocuğun kaygıları nasıl giderilir?

H. Billur Çakırer

H. Billur Çakırer

Her yaz tatilinin sonuna doğru okul çağındaki çocukların anne babalarını bir telaş alır: Çocuğum evinin ve tatilin rahatını bırakıp şimdi okulun ortamına, derslerin maratonuna tekrardan nasıl adapte olacak? Hele bir de çocukları ilk defa korunaklı evlerinin dışında yeni bir ortamla tanışacaksa, ilk defa veli olmanın getirdiği endişeyle “çocuğumu okula nasıl hazırlamalıyım” diye strese girebilirler.

Bireysel özellikler ve farklı anne baba tutumlarının doğrultusunda her çocuğun okula uyum sağlama süreci değişiklik gösterebilir. Okul öncesi eğitime başlayacak bir çocuğu okul fikrine hazırlamak ile ilkokula başlayacak bir çocuğu okula hazırlamak için yapılacaklar farklı olacaktır. Benzer şekilde okul öncesi eğitimini tamamlayıp ilkokula geçecek bir çocuk ile aile ortamından ilk defa ilkokula gitmek için ayrılacak bir çocuğun okula hazırlanması da farklı süreçler olacaktır.

Okula Başlarken Aile mi Yoksa Çocuk mu Daha Kaygılı?

Okula yeni başlayacak çocukların okula kolay uyum sağlamalarının ilk koşulu ona bakım veren kişiyle (anne, büyükanne, bakıcı gibi) güvenli bağlanma geliştirmiş olmasıdır. Okulun ilk gününde çocukların, bırakıldıkları yerde güvende olacaklarını hissetmeleri, bir süre sonra da bakımlarından sorumlu olan kişi tarafından okuldan alınacaklarına inanmaları okulda geçirecekleri ilk günlerin kalitesini arttıracağı gibi okula uyum sağlamalarını da hızlandıracaktır. Okula alışma süreci sırasında çocuğun bakımından sorumlu olan kişi, özellikle anne, kendi kaygılarını da gözlemlemelidir. Özellikle ev hanımı olan anneler, çocuklarının evden ayrılıp zamanlarının çoğunu artık okulda geçirecek olmalarından kaynaklanacak boşluğun yaratacağı olumsuz duygularıyla başa çıkabilmeli ve çocuğuna okulun güvenli bir yer olduğu, okul saati bitince onu almaya gelecekleri mesajını net bir şekilde vermelidirler. Peki ya okulda başlarına gelebilecek olumsuzluklara karşı çocukları nasıl hazırlayabiliriz? Gerek yasal düzenlemeler çerçevesinde, gerekse pedagojik ilkeler doğrultusunda okullar çocuklar için yapılandırılmış güvenli ortamlar olarak kabul edilirler. Bununla beraber günümüzde küfürlü konuşma, zorbalık ve ayrımcılığa maruz kalma okullarda çocukların sıkça karşılaştıkları olumsuz durumlardan bazılarıdır.

Okulun açılmasıyla yepyeni bir akran çevresine girecek çocukların bazı becerileri kazanmış olmaları hem olumsuz durumlarla başa çıkmalarını kolaylaştırır, hem de olumsuz durumların başrol oyuncusu olmalarını engeller. Bu becerileri sosyal beceriler ve duygusal öz-düzenleme becerileri olarak ikiye ayırabiliriz.

Çocuğun Sosyal Becerileri

1- Okul yaşamında hayatta kalma becerileri: Dinleme, yönergelere uyma, dikkat dağıtıcı uyarıcıları görmezden gelme, cesaretlendirici güzel bir dil kullanmak, kendini ödüllendirmek.

2- Kişilerarası beceriler: Paylaşmak, izin almak, bir etkinliğe katılmak, sıranın kendisine gelmesini beklemek.

3- Problem çözme becerileri: Yardım istemek, özür dilemek, sonuçları kabullenmek, ne yapacağına karar verebilmek.

4- Çatışma çözme becerileri: Dalga geçilmesiyle başa çıkabilmek, kaybetmeyi öğrenmek, suçlamalara karşı kendini savunabilmek, akran baskısına karşı hazırlıklı olmak, dışlanmaya karşı güçlü olmak.

Çocuğunuz Okula Başlarken Neler Hissediyor Listeleyin!

Duygusal öz-düzenleme becerileri kazanmanın ilk adımı duyguları farketmek ve onları doğru tanımlayabilmektir. Okula başlamak ile ilgili çocuğun hissettiklerinin bir listesini çıkararak başlayabilirsiniz: Yeni arkadaşlar edineceği veya eski arkadaşlarını göreceği için mutludur.Yeni öğretmen(ler)inin nasıl olacağını bilmediği için endişelidir.Doğru davranışlar sergileyebilmek ve davranışlarının olumlu veya olumsuz sonuçlarını tartabilmek için düşüncelidir.Yeni şeyler öğrenmek için heveslidir.Tatil bittiği ve artık o kadar çok oyun oynayamayacağı için üzgündür. Annesinden ayrı kalacağı için korkuyordur. Yukarıdaki gibi çocuğun yeni okul rutiniyle ilgili duygularını tanımladıktan sonraki adım hissettikleri olumlu duyguların devamını sağlayacak, olumsuz duygularla da başa çıkmalarında destekleyecek duygu düzenleme stratejilerini öğretmektir.

Çocukların Duygu Düzenleme Stratejileri

Okul öncesi dönem çocuklarının sıklıkla kullandıkları bazı duygu düzenleme stratejileri şöyledir: Kendini rahatlatmak, diğer kişilerle etkileşim kurmak, kendi kendini oyalamak, uygun sözel ifadeleri kullanmak, ilgiyi başka bir yere odaklamak. Bunlar gibi stratejileri öğrenmiş bir çocuk okula başladığında olumsuz durumlara karşı psikolojik dayanıklılığı daha yüksek olacaktır.

Aile Çocuğu Okula Başlarken Neler Yapabilir?

Ebeveynler çocuklarının sosyal beceri ve duygu düzenleme stratejileri kazanımlarını desteklemek için onların gelişimleri ve ilgileri doğrultusunda çeşitli etkinliklerden yararlanabilirler. Okula hazırlık veya okul başlıyor temalı kitapları okuyup kitapta aktarılan durumlar ve duygular üzerine çocuğunuzla tartışabilirsiniz. Rol oyunu olarak “okulculuk” oynayarak çocuğunuzun okul başlamadan önce, okulda karşılaşabileceği olası senaryolar karşısında nasıl davranabileceğini yaşantılamasınız sağlayabilirsiniz. Okul ile ilgili endişelerinin resmini yapmasın, kukla oyunlarıyla farklı stratejileri prova etmesini isteyebilirsiniz. Oyun hamuruyla endişelerini ya da korkularını şekillendirebileceklerini gösterebilirsiniz (bu noktada oyun hamurunun çocuklar üzerinde sakinleştirici etkisi olduğunu da hatırlatmak isterim). Ayrıca anne babaların bazı sinyallere karşı daha duyarlı ve dikkatli olması da okulda bir şeyler yolunda gitmiyorsa erken müdahale edebilmek açısından önem taşır.

Okul Öncesi Çocuğun Davranışlarına Dikkat

Okul öncesi dönemdeki bir çocuk sürekli daha fazla sarılmaya ve öpmeye ihtiyaç duyuyorsa, yapışkan bir tavır sergilemeye başlamışsa, altını ıslatıyorsa, daha önce yapmazken parmağını emmeye başlamışsa; okul yaşındaki bir çocuk ise mide bulantısı, baş dönmesi veya baş ağrısı gibi fiziksel şikayetleri bahane ederek okula sık sık gitmemeye başladıysa, okulda sürekli reviri ziyaret ediyorsa, evden çıkmayı reddediyorsa, öfke nöbetleri yaşamaya başlamışsa bir uzmandan destek alarak okul hayatında nelerin yolunda gitmediğinin tespit edilmesi gerekebilir. Çocuğunuzun okul hayatında karşılaşabileceği olumsuz durumlarla sağlıklı başa çıkmasının anahtarı sosyal ve duygusal becerileri kazanmanın yanı sıra yetişkinlerin ona sağladığı güven sayesinde onlarla açık iletişim kurabilmesidir. Okul hayatı boyunca hem anne babasının, hem de öğretmenlerinin ona her açıdan destek olacağını bilen bir çocuk, başına gelen olumsuz olaylarla tek başına mücadele edemediğinde yetişkinlerden yardım isteyebileceğini bilecektir, bu da onun okul hayatındaki psikolojik dayanıklılığını destekleyecektir.

Kaynakça

APA. (2017). “Resilience Guide for Parents and Teachers.” http://www.apa.org/helpcenter/resilience.aspx . (20 Ağustos 2017’de erişildi). Ecirli, H., & Ogelman, H. G. (2015).

Beş-altı yaş çocukları için duygu düzenleme stratejileri ölçeği’nin geçerlik güvenirlik çalışması. UHBAB Journal, 4 (13).

National Association of School Psychologists. (2002). “Social Skills: Promoting Positive Behavior, Academic Success, and School Safety.”

http://www.naspcenter.org/factsheets/socialskills_fs.html . (20 Ağustos 2017’de erişildi). Southam-Gerow, M. A. (2014).

Çocuklarda ve ergenlerde duygusal düzenleme. M. Şahin ve M. Artıran, Çev.). Ankara: Nobel.

Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler