Çocuklarda Bipolar Bozukluk

Çocuklarda Bipolar Bozukluk

Çocuklarda karşılaşılan önemli sorunlardan biri çoğu zaman tespit edilemeyen bipolar bozukluktur.

TRT Çocuk

TRT Çocuk

Gündelik hayatta yaşanılan normal sınırlarda duygusal durum ve tepkilerden farklı olarak duygusal belirtilerin daha şiddetli, abartılı ve uzun süreli bir şekilde ortaya çıkmasına 'duygu durum bozuklukları' denir. Duygu durum bozukluklarının belirtileri ergenlerde erişkinlere göre önemli farklılıklar gösterir.

Belirtilerin farklı şekillerde ortaya çıkması, çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanması duygu durum bozukluklarının çocuk ve ergenlerde tanınmasını zorlaştırabilmektedir. Çocuklarda karşılaşılan önemli sorunlardan biri de bipolar bozukluktur. Yaşamsal olaylarla kısmen veya tamamen ilişkisiz olarak uzun süren ve yoğun duygu durum değişimleri olur. Duygularda, düşüncelerde, enerjide ve davranışlarda aşırı değişikliklerle giden ve tedavi edilebilen ruhsal bozukluk bipolar bozukluk, kişinin herhangi bir hatasından ya da kişiliğindeki güçsüzlükten kaynaklanmaz. Tedavi edilebilir tıbbi bir bozukluktur. Bipolar duygulanım bozukluğu iki uçlu duygulanım bozukluğu, manik depresif psikoz isimleri ile de anılır. Bir kimsenin hem mani hem de depresyon atağı geçirmesidir. Bu bozukluk devri bir bozukluktur. Kişi bir dönem depresyona girer, başka bir dönem mani atağı geçirir. Nöbet aralarında tam düzelme olabilir. Kişi mani veya depresyon atağı geçirip iyileştikten sonra yıllarca atak geçirmeyebilir.

Çocuk ve ergenlerde duygu durum bozukluk tanısı çoğu zaman en sık atlanan tanılardan biridir. Bunun nedenleri;

-Çocuklar ne hissettiklerini çoğu zaman ifade edemeyebilir.

-Duygu durum bozukluk belirtileri çocuklarda yetişkinlerden farklıdır.

-Duygu durum bozukluklarına sıklıkla diğer psikiyatrik bozukluklar eşlik eder ve onları maskeler.

-Depresyon ve bipolar bozukluk yetişkin hastalığı olarak düşünülür oysa çocuklarda da görülür. Çocuklarda bipolar bozukluğun görünümünün yetişkinlerden farklı olması tanıyı zorlaştırmaktadır.

Yetişkin bipolar semptomlu bireylerin geçmişlerine bakıldığında, sıklıkla ergenlik döneminde mizaç dalgalanmaları gösterdikleri, başlangıç ile hastalığın tam semptomlarının açığa çıkması arasında 5-10 yıllık oyalanma olduğunu belirtmektedir. Eskiden düşünülenin aksine bipolar tanısı almış erişkin hastaların 2/3’sinin belirtileri çocukluk çağı veya ergenlik döneminde başlamakta ve ergenliğinde depresyon tanısı alan hastaların % 25-33’ü ileride manik atak geçirmektedir. Daha önce çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk tanısı konulmazken, son 10 yılda bu konu üzerinde çalışmalar artmıştır.

Bipolar Bozukluk çocuk ve ergenin yaşamını ciddi biçimde aksatır; çalışmalarda artmış intihar girişimi ve tamamlanmış intiharlar, zayıf akademik performans, bozuk kişilerarası ilişkiler, artmış madde kötüye kullanımı, yasal sorunlar ve çoklu hastaneye yatış gösterilmiştir. Ergenlik öncesi grupta bu bozukluğun klinik görünümü çok tartışmalıyken, orta veya geç ergen başlangıçlı bipolar bozukluğun klinik özellikleri yetişkinlere benzer kabul edilir.

Yetişkin Bipolar bozukluktan farklı olarak, manik çocuklar nadir olarak aşırı enerjik ve güzel hissetme hali (öforik) mizaç gösterirler. Daha çok en yaygın semptomları gerginlik ve aşırı tepkisellik hali (irritabilite), “affektif fırtına” veya uzamış ve agresif öfke patlamalarıdır. Örneğin Gabrielle A. Carslon.M.D (University of New York-Stony Brook) 9 yaş altındaki bipolar çocukların daha irritabl, daha çok ağlayan ve daha çok ajite olduklarını bulmuştur. Daha büyük çocuklar daha büyük olasılıkla, öfori ve grandiozite (çok büyük ve önemli bir kişi olduğunu sanma durumu) gibi “klasik manik semptomlar” gösterirler. Çocukluk başlangıçlı bipolar bozukluğun gidişinin, erişkin forma oranla kronik olmaya ve devamlılığa meyillidir. Görüldüğü gibi çocuklarda ve genç ergenlerde bipolar bozukluğun kesin bir tanısını formüle etmek sıklıkla zordur. Doğru bir tanı konulabilmesi için aile hikayesinin bilinmesi son derece yararlı olabilir. Bipolar bozukluk hasta anne babaların çocuklarını daha fazla etkileyebilir. Anne babadan birinde bipolar bozukluk varsa her bir çocuk için risk % 15-30’dur. Çocuklarda ve genç ergenlerde bipolar bozukluk semptomlarını ilk başlarda normal duygu ya da davranış olarak değerlendirme yanılgısına düşülebilir. Ancak normal duygu durum değişimlerinden farklı olarak, bipolar bozukluk okul hayatını, akranlarıyla ve ailesiyle olan ilişkilerini önemli ölçüde engeller. Bipolar bozukluğu olan pek çok çocukta ortak görülen öğrenme zorlukları ve özgüven eksikliği vardır.

Çocuklukta Bipolar bozukluk sıklıkla aşağıdaki diğer çocukluk psikiyatrik bozukluklarıyla karıştırılır;

-DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

-Davranım Bozukluğu

-Şizofreni

Nasıl Tanı Konur?

Bipolar bozukluk semptomlarını açıklayabilecek diğer nedenlerin geçerli olmadığı kesin olarak saptanmalıdır. Çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve diğer zihinsel sorunlar bipolar bozukluğu maskeleyebilirler ya da bazen bipolar bozuklukla beraber ortaya çıkarlar. Pek çok çocuğa bipolar bozukluk yerine DEHB tanısı konur. Halen DEHB sıklıkla bipolar bozukluk semptomlarının açık gelişimi olmadan önce ortaya çıkmaktadır. Bu durum, DEHB olan tüm çocukların bipolar bozukluk geliştirecekleri anlamına gelmez. Ancak bipolar bozukluğu olan akrabaya sahip bir çocuğun bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.

Çocukluk ve Ergenlikte Tedavi


Tedavide birinci basamak ilaçla yapılır. Hastaneye yatırılarak veya ayaktan tedavi şeklinde yürütülür. Tedaviden sonrada nüksü önlemek için uzun süre ilaç tedavisine devam etmek gerekir. Bireysel psikoeğitim hastanın, hastalık konusundaki düşünce ve duygularını aktarması, hastalığını kabullenmesi, çevresi ile ilişkilerini sağlıklı yürütebilmesi, hastalığını da göz önünde tutarak yaşam biçimini belirlemesi için bilişsel davranışçı yöntemler eşliğinde yürütüldüğünde son derecede destekleyicidir. Ailenin psikoeğitimi ise ailenin çocuğa bakım ve destek verme ve tutumlar konusunda bilgilendirilmesini, aile içi iletişimi arttırmayı, sorun çözme ve baş etme becerisi kazandırma yolu ile ailenin işlevselliği geliştirmeyi hedefleyerek tedaviye destek olmaktır. Tedavinin genel amacı; nöbetleri tedavi etmek, yinelenmeleri önlemek, yinelenmeler arasındaki dönemde yaşam kalitesini arttırmak, hastaya ve ailesine destek sağlamaktır. Hastalığın yapısı, olabilecek belirtiler ve etkileri, tedaviye uyum, hastanın tedaviye katılımını sağlamak, hastalığın psikososyal etkilerini anlamasını sağlamak, günlük etkinliklerini düzenlemek ve yeni atakları erkenden tanımasını sağlamak için hastaya eğitim verilir.

Önemli Hatırlatma

Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Makaleler